FİNCAN DOLU

 


 

FİNCAN DOLU

 

Üniversitede bir profesördü.

Bir bilgeyi ziyarete gitti.

Bilge sessizce çay ikram ediyor.

Profesör maneviyat üzerine konuşuyor.

Bilge sürekli fincana çayı dolduruyordu.

Çay, tabağa, oradan yere dökülüyordu.

Profesör kendini tutamadı, görüyordu.

“Artık daha fazla alamaz, taşıyor, doldu.”

Bilge suskunluğunu bozdu. “Sende fincan gibisin, sanırım.”

Zihin fincanın dolu iken, sana maneviyatı nasıl anlatırım!


(İnsan dilini tutup konuşmadıkça,

ayıbı da, hüneri de gizli kalır.

Sadi Şirazi)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

EZBERE TESLİM OLMAK