DİNDAR-DİNCİ KARŞILAŞTIRMASI
Dİndar-Dİncİ Karşılaştırması
Dindar için din ölçüsü Allah’ın rızası, yani samimiyettir. Dinci için ise tek ölçü onun menfaat ve çıkarlarına yaramak ve yaranmaktır.
Dincinin lügatinde Allah rızası,
kitlelerin duygularını tahrik ederek menfaat devşirmeye yarayan bir paravandır
ve slogandır.
Dindar, inançlarında ve ibadetlerinde samimi, bilinçli ve aydındır. İnsanlarla dini iletişimi, sevgi, saygı, ümit ve kolaylaştırma düzlemindedir.
Dincinin inançları ve ibadetleri görseldir, ham softa kaba yobazdır.
Dinci dini zorlaştıran, insanlara dikte
eden, dayatmacıdır.
Dindar, İslamcı değil müslümandır.
Dinci, ahde vefadan yoksundur. Dindar, kıymet bilir. Dinci, çıkarına ters düşen hiçbir şeye ve hiçbir kişiye vefa göstermez. Dinci nankördür!
Dinci
başkalarının dini-imanı hakkında hüküm verir. Çünkü dinci için din-iman,
maddi manevi kazanç kaynağı ve onun hesabına yaradığı sürece değer taşır.
Dindar adaleti çiğnerim
korkusu ile Allah’dan çekinir, dinci koltuk kaygısıyla siyasilerden çekinir.
Dindar Allah’ın rızasına taliptir,
dinci rant sağlayıcıların rızasına taliptir.
Dindar kamuya eleman
alımını liyakate göre yapar, dinci kudretli telefonların sıkletine göre yapar.
Dindar kul hakkına azami
ölçüde dikkat eder, dinci kul hakkını büyük bir keyifle yer.
Dindar “Emanetleri ehline
verin” ayetine gönülden inanır, dinci o ayeti kürsü malzemesi yapar.
Dindar oturduğu koltuğa
şeref katar, dinci olmayan şerefini koltuktan almaya çalışır.
Dindar tevazu içinde yaşar. Dinci, dini
uygulamalarında (ibadet, muamelat ve yardım gibi ahlaki
konularda) görselin peşindedir.
Dindar hak ettiği yere
emeği ile gelir, herkesin de o şekilde gelmesini ister, dinci torpille sınav
hukukunu çiğneyerek roket hızıyla muhtelif mevkilere getirilir.
Dindar zengin fakir ayrımı
yapmaz herkese saygı gösterir, dinci sadece zenginlere saygı gösterir.
Dindar sevgi doludur,
birleştiricidir. Dinci bölücüdür, yıkıcıdır, imkân bulunca kıyıcıdır.
Dindar yaşadığı ülkeye
ihanet etmez, dinci şahsi çıkarı söz konusu olduğunda ülkesini satma
potansiyeline sahiptir, sinsidir, asla güvenilmez.
Dindar Kuran’dan beslenir,
dinci hurafelerden beslenir.
Dindar Allahın sözleri
onun yanında okununca haşyetinden kalbi titrer, dinci ekranlarda saygılı gibi
görünür, yandaşlarıyla bir araya gelince Kur’an ile dalga geçer.
Dindar bir kez hacca
gider, dinci başkalarının hakkına tecavüz ederek 20 kere hacca gider.
Dindar küresel zorbaların
mallarını mümkün mertebe almamaya çalışır, dinci her türlü malı alır satar,
zaten onlarla aynı fabrikanın malıdır.
Dindar dünyada yapıp
ettiklerinin hesabını ahirette vereceğini bilir, dinci orada da bir torpil
(şefaatçi) bulup paçayı kurtaracağı inanca sahiptir.
Dindarın ilâhı, yerin göğün
sahibi Allah’tır, dincinin ilâhı hevası, parası ve de koltuğudur.
Dindar kamu malına el
uzatmaz, dinci hırsızdır, el uzatır, söğüşlemeyi kitabına uydurur, yedi
sülalesinin giderlerini de devlete ödetir.
Dindar devlet malı ateşten
gömlektir inancındadır, dinci kamuya ait arabalarla pikniğe, düğüne, tatile
gider hiç de vicdanı sızlamaz.
Dindar üretir, çalışır helal
yer, dinci çalışmaz hizmet vermez, tüketir, haram yer, asalaktır, kenedir.
Dincilik, “Tanrı’ya hizmet” yaftası altında dini Tanrı iradesinin tersine işletmenin şeytani zihniyetidir. Dindar, dinin, yani tanrısal iradenin kendisini kullanmasına izin veren, bunun için de dinin sahibi olan Allah’a teslim olan insandır. Dinci ise dinin kendisini kullanmasına asla izin vermeyen, dini kendi hesapları için kullanmaktan asla vazgeçmeyen insandır.
Dindar, seçkin ve üstün niteliklere sahiptir, kendi adını kullanarak Allah için
iş yapar, dinci ise Allah adını kullanarak kendisi için iş yapar, insanları
sömüren bir sahtekârdır!
“Dincinin tek amacı vardır. Dini kullanarak kinlerini tatmin, menfaat ve itibar sağlamaktır. Dinci çıkarını kollar, dini siyasette kullanır, cehalet, egoizm ve hatta sadizm içindedir.
Dincinin hedefi, din adına verdiği mücadelenin sonucu ‘Tevhid dinini’ yani
gerçek dini hayatın dışına itmek olmaktadır. Dincilik, dinin tüm değerlerinin
birer maskesinin kullanıldığı şeytani bir sanayi ve siyaset koludur. Dinciliğin
bu imansız ve idraksiz sefaletini, en doyurucu ve etkili biçimde tanıtan
beyanlar Kuran’da yer almaktadır. Gerçek dini dışlayarak onun yerine bir
istismar dinini geçirmenin Kuran’daki adı ‘şirk’, günlük hayattaki adı ‘dincilik’tir.
Yorumlar
Yorum Gönder