SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE
SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE
Sorular
Hud/114: “Gündüzün iki tarafında yani gecenin (gündüze yakın iki) ucunda namaz kıl. İyilikler kötülükleri giderir. Bu, düşünenler için bir hatırlatmadır.”
Kur’an’ı dinin tek kaynağı olarak kabul edenler, Kur’an’da salatın, ritüel olarak namaz anlamına gelmediğini ifade ediyorlar. Güneş doğmadan yani fecr’de ve akşam güneş batınca tam bu zaman dilimlerinde –çünkü bu namazların sınırlı bir vakit aralığı var- salata ne anlam veriyorlarsa ne yapılmalı ve ya ne yapıyorlar?
Salat sadece ‘dua, Allah’a boyun eğme, kitaba ve emirlere uymak’ gibi anlamlara gelse bunun vakitleri olabilir mi? Bu vakitler dışında muaf mıyız bunlardan?
Maide/6: “Ey iman edenler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başınızı mesh edin ve aşık kemiklerinize kadar ayaklarınızı da…”
Ayete göre salat destekleşmek ve dua ise salattan önce yüzü ve kolları yıkamak, başı ve ayakları meshetmenin mantığı nedir?
Salat sadece ‘Dua, Allah’a boyun eğme, kitaba uymak, yardımlaşmak, destek’ gibi anlamlara gelse bu el ayak yıkamak neden? Zaten dinin gereği olan şeyler için el-ayak yıkamak mı gerekir? Ayetteki ‘salata kalktığınızda’ ifadesine dikkat edin farklı bir hale geçileceği açıkça belirtiliyor.
Namaz kelimesinin Kuranda geçmediğini biliyoruz ama sadece kelime anlamları
üzerinden gidersek Kur'an'da ‘Peygamber’ kelimesi de geçmediği için onu da
reddetmemiz gerekmez mi? Kur'an’da defalarca geçen ‘rukü, secde, kıyam’
kelimelerine farklı anlamlar yükleyerek namaz Kur'an’da yoktur diyenlerin
‘Resul, Nebi’ kelimelerini de farklı düşünmeleri ve Kur'an’da peygamber yoktur
diyerek tıpkı namaza yaptıkları gibi Resulleri de inkar etmeleri gerekmez mi?
Nisa/101: Yeryüzünde savaş için adım attığınızda, inkâr edenlerin size fenalık yapmalarından korkarsanız salâtı (:namazı) kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Kâfirler sizin için apaçık düşmandır.”
Salat destekleşmek ise, korku anında destekleşmeyi bırakacak mıyız? Bu Kur’an’a ve Hz. Peygamberin tevhit mücadelesine aykırıdır.
Nisa/102: “İçlerinde olup onları salata
(:namaza) kaldırdığında onlardan bir grup seninle birlikte kalksın ve
silahlarını alsınlar, bunlar secde ettiklerinde diğerleri arkanızda olsunlar.
Namazını kılmamış diğer grup gelip seninle namaz kılsın, onlar da korunma
araçlarını ve silahlarını alsınlar. İnkâr edenler size aniden bir baskın
yapabilmek için silahlarınızdan, erzak ve mühimmatınızdan ayrılmış olmanızı
isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız
silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yoktur. Tedbirinizi alın. Allah kâfirler
için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.”
Salat destekleşme ise bu ayet
“salata kaldırdığında değil” “salata çağırdığında” olmalıdır. Yani buradaki
salat ritüel olan namazdır. Secde de bunun delilidir.
Ayeti Arapçasından da
inceleyin ‘salat’ ve ‘secde’ kelimelerini net olarak göreceksiniz. Salat sadece
dua anlamına gelse neden secde ediliyor? Secde eden grup ile diğer grubun yer
değiştirmesi fiziksel anlamda bildiğimiz namazı tarif ediyor. Secde insanın en
savunmasız olduğu pozisyon silahlı grup ile nöbetleşe yapılması da bu sebepten.
Nisa/103: Namazı tamamladığınızda
ayaktayken, otururken ve yan yatarken Allah'ı zikredin. Güvenlik içinde
olduğunuzda namazı gerektiği gibi yerine getirin. Çünkü namaz (:salat)
mü’minler üzerine vakitli olarak yazılmıştır.
Salatın namaz anlamı yoksa bu
ayetteki “vakitli olarak yazılmıştır” ifadesini asıl anlayacağız?
Salat "yardımlaşma destek
olma" diyenlerden birinin (acil) yardıma ihtiyacı var ve (hemen
toplalınıp) ona anında yardım edilmesi gerekiyor. Ama Kur’an "bir dakika
durun...." Çünkü; "Salat, vakitleri belirlenmiş farz bir
durumdur" diyor. (Nisa/103)
Bu durumda, Salat'a yani
onların tabiri ile yardıma (acil) ihtiyacı olan kişi, yardım alması (görmesi)
için belirli bir vakti beklemek durumunda değil mi? Acelesi ne?
Nur/58: Ey iman edenler! Bir
sözleşmeyle yanınızda bulunanlar ve sizden henüz olgunluk çağına ermemiş
olanlar (odalarınıza girmek) için şu üç vakitte sizden izin istesinler: sabah
namazından (salatul fecr) önce, öğle vakti üstünüzü çıkardığınızda ve
akşam namazından (salatul işa) sonra. Bu üçü sizin için avret (:açık
bulunabileceğiniz) vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanında
dolaşmanızda size de onlara da bir sakınca yoktur. İşte Allah size ayetleri
böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hükmünde tam isabet edendir.
Bu ayette iki namaz adı verilmekte, vakitleri de Hud/114 ve İsra/78 verilmekte. Bir de Bakara 238. ayette salatul vusta (:öğle/orta namazı) adı geçmekte. Bütün 24 saat Allah’ın değil mi?
İsra/78: Güneş’in batışından gecenin
karanlığı çökünceye kadar ve fecrin (ışıkları) yoğunlaştığında(1) namaz kıl
(2). Kesinlikle fecrin ışıklarının yoğunlaşmasına tanık olunur.
(1) “Kur’an’el fecri”
tamlamasındaki “kur’an” sözcüğü, “fecrin yani sabah şafağının iyice yoğunlaşıp
toplanması” anlamındadır.
(2) Bu ayette akşam ve sabah
namazlarının vakitleri tayin edilmektedir.
“Bu ayetin çevirisinde çoğu
meallerde güneşin tepeden kaymaya başlamasından (yani öğleden sonra) gecenin
karanlığına (yani sabah namazına kadar) namaz kıl.” şeklinde anlam veriyorlar.
Salatın bu ayetteki anlamının
namaz olmadığını kabul edenlerde bu araya elli vakit namaz sığar, bu arayı hep
namaz mı kılacağız demektedirler. Bunun anlamının insanlarla maddi manevi
destekleşme, maddi ve manevi sorunlara çözüm bulmaktır diyorlar. Salatın dua,
yöneliş, destekleşme, bağlılık bildirme anlamı olduğu gibi namaz anlamı da
vardır.
Kur’an’daki ruku ve secde
kelimelerinin ritüel anlamı yok mu?
“Nerede olursanız yüzünüzü mescid-i harama dönün.” (Bakara/ 125, 143-144, 149-150) emirleri ne anlama geliyor, nasıl anlamalıyız? Mescid-i haram bir yer değil mi?
Bilgiler
Nihat Durak’ın Süryani Ortodoks Kilisesi’nde İbadet isimli kitabına baktığımızda ise, Süryanicede slutho kelimesiyle ifade edilen namaz ibadeti hakkında bilgiler verildiğini görüyoruz. Kitapta verilen bilgilere göre slutho (salât) ile İslam’daki namaz arasında şekil yönünden hiçbir fark olmadığını öğreniyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı Yaşayan Dünya Dinleri isimli kitabın Süryanilerle ilgili bölümünde de şu bilgiler verilmektedir: “Süryaniler diğer Hıristiyan kiliselerinden farklı olarak sakramentlerinde secdeli namaza yer veren tek kilisedir. Namazda kıble doğudur. Namaz dua ve secde olmak üzere iki bölümden oluşur. (…) Süryani Ortodoks Kadim Kilisesine göre namaz günde sabah, öğle ve akşam olmak üzere üç vakit kılınmaktadır. (…) İslam’daki namazdan farkı namazın rükûsunun olmamasıdır.”
Hakkı Yılmaz Diyor ki
Salât bölümünün son sayfalarında bu sözcüğün literatüre neden namaz şeklinde geçtiğine dair bir komplo teorisi de mevcut. Evet, bir komplo teorisi; çünkü bu iddia hakkında hiçbir delil ortaya konulmadan sadece varsayımla hareket edilmiş: “Emevi Halifesi Mervan ve benzerlerinin baskısı sayesinde Resulullah’ın uygulamaları değişmiş, salât kavramının içi boşalmıştır.”
Bu komplo teorisine göre, saray beslemeleri, kitaplarına “Salât duadır, namazdır” yazmışlar, Emevilerin bu anlayışını Abbasiler, Memlûklüler ve Osmanlılar da aynen devam ettirmişlerdir. Kitapta bu komplo teorisini delillendirmek için hiçbir gayret sarf edilmiyor. Tüm ilim adamları toptancı bir yaklaşımla töhmet altında bırakılarak bizim de bu iddiaya aktarıldığı şekliyle itimat etmemiz bekleniyor.
Namaz Yok Diyenlere
Kuran'a bakarak namaz kılamayan müslümanlara hatırlatma: Kur’an öfkeyi yenmekten de bahsediyor (Al-i İmran) ama bunun nasıl yapılacağını, mekanizmalarını hiç anlatmıyor. Sadece affedin diyor (Şûra/37). Öfkeyi yenmekle ilgili ayetleri inkar mı edelim?
Toplumlar yaşantılarını –dini yaşantı da dahil- nesilden nesile aktarırlar. Eksik aktarmalar olabilir. Ama yeni bir yaşantı eklediklerinde de bunun tarihi belirlidir. Namaz Hristiyanlarda, Yahudiler ve Süryanilerde de var. Namaz Hz. Peygamberle başlamadı.
Bütün dillerde çok anlamlılık vardır. Arapçada da vardır. Kur’an’da Arapçadır. Salat kelimesi de çok anlamlı kelimelerdendir.
‘Salat namaz değildir’
iddiasında bulunanların şu soruya samimiyetle cevap vermesini istiyorum. Namazı
reddetmenizin sebebi Kurandan yeterli delili bulduğunuza inanıp gerçekten
kalben tatmin olarak böyle olduğunu düşünmeniz mi yoksa içinde abdest de
bulanan ve günün belli vakitlerinde uygulanan bu ibadetin nefsinize ağır
gelmesi sebebiyle kendinizi kandırma ve vicdanınızı rahatlatma çabası mı?
Yorumlar
Yorum Gönder