TARİKATLARDAKİ EVLİYA ANLAYIŞI DİN DIŞIDIR

KUR’AN’DA VELİ EDİNME İLE İLGİLİ YASAKLAR

 

Veli ve evliya kelimesi Kur’an’da yer almaktadır. Ancak bunun pratiğe aktarımında; günümüze kadar gelen süreç içerisinde uğratılmış olduğu tahrifin etkisiyle Kur’an’ın tarif etmediği bir vasfa ve hatta tevhit dışı bir kavrama dönüşmüştür.

“Evliya” kelimesi “veli”nin çoğuludur ve “veliler” demektir. Kur’an’da geçen “veli/evliya” kelimesi yer aldığı toplam 87 ayetin 46’sında Allah’ın insanlara veliliği, 1 ayette insanların Allah’ın, koruması altında olduğu (Yunus/62), 10 ayette insanlarla şeytan arasındaki velilik, diğerlerinde ise iyi veya kötüler arasındaki velilikler için kullanılmıştır. Veli Allah’ın isimleri arasında da yer alır.

Veli kelimesi Türkçeye genelde ‘dost’ olarak çevrilmektedir. Öncelikle Türkçe meallerde ‘dost’ olarak çevrilen “veli” kavramının Türkçe ‘dost’ kelimesinin ifade ettiği anlamdan çok daha geniş kapsamlı olduğunu belirtelim.

Veli kelimesinin lügat manası hakkında Kur’an-ı Kerim’de geçen şu ayetleri örnek verebiliriz:

Veli kelimesi Kur’an’da şu anlamlarda kullanılmıştır: Şeytanı veli edinmek (Nisa/119), şeytanın koruması altında/güdümünde olmak (Meryem/45), Zekeriyya (a.s.) Allah’tan çocuk isterken “veli” kelimesini kullanıyor (yakın akraba olarak ) (Meryem/5; Neml 27/49), bir kimsenin arkasından onun yerine söz sahibi olan kimse muktedir durumda olmayan bir akraba için gözeticilik ve şahitlik (Bakara/282), öldürülen bir kimse adına yetkili olan kişi/yakını (İsra/33), yetimin gözeticisi olarak (İsra/34), şeytan dünyada da ahirette de iman etmeyenlerin velisidir (güdümü altına alır) (Araf/27, Nahl/63), kafirler mescid-i haramın velileri(koruyucuları) olma hakkına sahip değildir, mescid-i haramın velileri (koruyucuları) ancak muttaki kimselerdir (Enfal/34).

Velî sözlükte “yardım eden, koruyan;” anlamlarına gelir. Kelimenin çoğulu olan evliyâ Türkçe’de tekil anlamda da kullanılır. Kur’an’da şeytanın evliyasından bahsedilir (3/175). Kelime sözlüklerde hem fâil hem mef‘ûl mânasında yer aldığından Kur’an’da Allah müminlerin, şeytan inkârcıların ve zalimlerin, inkârcılar ve zalimler de şeytanın velîsi olarak zikredilir (el-2/257; 3/68; 5/55; 7/196; 42/9). Ayrıca müminler müminlerin ve kâfirler de kâfirlerin evliyasıdır (9/71; /73). Kur’an’da geçen mevlâ kelimesi velî ile ortak kökene ve aynı anlamlara sahiptir (2/286; 3/150; 8/40; 22/78; 47/11; 66/2) “Mümin kullarına yardım eden, onları koruyan, işlerini gören, onların yakını ” anlamındaki velî Allah’ın isimlerinden biridir.

Dine Hinduizm, Budizm, Şamanizm, Hristiyanlık ve İran mistik hayat ve anlayışlarının etkisiyle girmiş veli/evliya kültünün Kur’an’daki veli/evliya kavramı ile hiçbir ilgisi yoktur.

Velî kavramına özel, insanüstü hatta peygamberlerden bile üstün, Allah’ın sıfatlarından rol çalan bir anlam yükleyip insan ile yaratıcı arasındaki ayrımı ortadan kaldıran bir sonuca götürmesi şirktir. Tarikatlarda dolaşan veli kavramı, tam da paralel Tanrı ve Paralel peygamber tanımına girmektedir. Kendilerinde böyle vasıflar görenlerde müşriktir. Veya kendilerini böyle haddini aşanlara kaptırıp onları (veli!) kabul edenler de müşriktir.

“Bilin ki, Allah'ı evliya edinenler  için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. [7/3, 96;46/13] Onlar iman edenler ve Allah’a karşı takvalı olanlardır.” (Yunus/62-63) [6/82; 39/33].

 

Allah velidir (koruyandır, himaye edendir) korunan, himaye edilen değildir. Bundan dolayı Yunus/62. ayetini Allah’ın velileri (Allah’ı koruyanlar) olarak anlamak şirktir. Allah’ın hiçbir gücün korumasına ihtiyacı yoktur. İsra/111. Ayette Allah veli edinmeyeceği açıkça söylemiştir.

 

“De ki: "Hamd; çocuk edinmeyen, mülkte ortağı olmayan ve düşkünlükten dolayı veli edinmeyen Allah'adır." O’nu yücelttikçe yücelt.” (İsra/111)

 

İşte bütün mesele tarikatların ayetteki  “Allah’ın velileri” isim tamlamasından çıkartıp köpürtmeleridir. Allah’tan rol çalan bu hırsızların hiçbir sözlerine (ayet dışında doğru yorumlama şartıyla) itibar edilmemelidir.

 

Müslümanlıktaki velî kültünün kaynak itibariyle İslâm’la doğrudan bir bağlantısının olmadığı açıktır. Zira bu anlayışın, Müslümanlara putperest kültlerden geçtiği bilinmektedir. Ne var ki velî düşüncesini zamanla içine katan Sünnî doktrin, ilk söyleminde kült mahiyette bir velî anlayışını reddetmiştir. Sonraları yardımı Allah'tan bilmek/istemek şartıyla evliyaya saygının caiz olduğunu da savunmuştur. Ancak belirtilen bu sınırın korunması mümkün olmamış, kavram kültleşerek Sünnî inancın da merkezine oturmuştur.

***

1.Gayr-i Müslimleri Sırdaş Edinmeyin

“Ey iman edenler! Sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten geri durmazlar, sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve öfkeleri ağızlarından dışa vurmuştur, sadırlarında gizledikleriyse daha büyüktür. Aklınızı kullanasınız diye size ayetlerimizi açıkladık.” (Al-i İmran/118)     [3/73; 5/57; 9/16]

2.Müşrikleri Veli Edinmeyin

“Onlar, kendilerinin inkâra saptıkları gibi sizin de inkâra sapmanızı isterler ki, böylelikle onlarla aynı olasınız. Öyleyse onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan evliya edinmeyin. Şayet yine yüz çevirirlerse, artık onları yakalayın ve her nerede ele geçirirseniz öldürün. Onlardan ne bir veli edinin ne de bir yardımcı.” (Nisa/89)   [4/144, 11/113; 60/9]

3.Müminleri Bırakıp da Kafirleri Veli Edinmeyin

“Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp kâfirleri evliya edinmeyin. Allah'ın aleyhinizde apaçık bir yetki kullanmasını ister misiniz?” (Nisa/144)    [3/28; 58/22]

Mü’minler, mü’minleri bırakıp kâfirleri evliya edinmesinler; kim bunu yaparsa, Allah ile bütün bağını koparmış olur. Kendinizi (onlardan gelecek bir tehlikeden) korumak için bu yola başvurmanız müstesna. Allah sizi, kendisi hakkında uyarıyor, zira varış Allah'adır. (Al-i İmran/28) [60/1, 9; 5/51, 55, 57, 81; 4/139

“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alay ve eğlenceye alanları ve kâfirleri evliya edinmeyin. Eğer inanıyorsanız, Allah'a karşı takvalı olun.” (Mide/57) [6/68-70; 4/144]

 

4.Yahudi ve Hıristiyanları Veli Edinmeyin


“Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları evliya edinmeyin. Onlar birbirlerinin evliyasıdır. Sizden kim onları veli kabul ederse o da onlardandır. Allah zalim toplumu hidayete ulaştırmaz. (Maide/51)     [3/28; 5/80-81; 4/144; 46/10]

 

5. Allah ve Müslümanların Düşmanlarını Veli Edinmeyin, Onlara Karşı Sevgi Beslemeyin


“Ey iman edenler! Eğer siz, yolumda cihat etmek ve rızamı aramak amacıyla yola çıkmışsanız benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları evliya edinmeyin. Siz onlara karşı sevgi gösteriyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkâr ettiler. Yalnızca Rabbiniz olan Allah'a inandığınız için resulü ve sizi yurtlarınızdan çıkardılar. Onlara karşı hâlâ gizlice sevgi besliyorsunuz. Ben, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilirim. Sizden kim bunu yaparsa, o, düz yoldan sapmıştır.” (Mümtehine/1)     [3/119; 58/14, 22; 29/69]

 

“Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun - babaları, oğulları, kardeşleri ve kendi aşiretleri bile olsa - Allah’a ve resulüne düşmanlık eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin. Onlar öyle kimselerdir ki (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere yerleştirir, orada sürekli olarak kalırlar. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; Allah'ın fırkası, kurtulacak olanlardır.” (Mücadile/22)    [9/24; 42/52; 5/56]

 

6.  Kafir Babalarınızı Ve Kardeşlerinizi Veli Edinmeyin

 

“Ey iman edenler! Eğer imana karşı inkârı tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi evliya edinmeyin. Sizden kim onların yanında yer alırsa, işte onlar zalimlerdir.” (Tevbe/23) [58/22; 60/1]

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

EZBERE TESLİM OLMAK