KUR’AN ABDESTSİZ OKUNUR

 

KUR’AN ABDESTSİZ OKUNUR

Kur’an, abdesti sadece namaz kılmak için gerekli görmektedir.

“Ey iman edenler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başınızı mesh edin ve aşık kemiklerinize kadar ayaklarınızı da. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Eğer hasta veya yolculuktaysanız veya tuvaletten gelmişseniz veya kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprağa yönelin; onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemez. Sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.” (Maide/6)

Kur’an okumadan önce de abdest alınması gerekli olsaydı Allah onu da belirtirdi. Kur’an okunacağı zaman şeytandan Allah’a sığınma emrediliyor:

“Kur’ân okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.” (Nahl/98)

Allah kitabını ayrıntılı kıldığını kitabında belirtmektedir:

“Allah size kitabı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?” (Enam/114)

Kur’an okumak için abdestin gerekli olduğuna dair bir ayet olmadığı sürece böyle bir iddianın delili olamaz. Abdest, Kur’an okumak için değil sadece namaz kılmak için bir zorunluluktur. Bununla beraber isteyen abdest alabilir. Yeter ki bunu dini bir emir olarak dayatmasın. Bunun bir emir olduğunu iddia etmek dinde emir koymak olur. Dinde emir ve yasak koymak ise sadece Allah’a aittir. Bunda ısrarcı ve dayatmacı olmak Allah’tan rol çalmak olur.

Vakıa /79. ayetini Kur’an’ın abdestsiz okunamayacağına ve Kur’an’a dokunulamayacağına delil getirmekteler. Oysa bu ayetin konuyla hiçbir ilgisi yoktur.

“Onu kaynağından tahrif etmek için hiçbir şeytan ona el uzatamaz”. Bu ayet Şuara 211-212[1] ışığında anlaşılmalıdır. Bu ayetin mushafa abdestli dokunmanın hükmüyle hiçbir alakası yoktur. Çünkü:

1. Bu ayet indiğinde henüz elde “kitap” denilebilecek bir “mushaf” bulunmamaktadır.

2. O dönemde henüz abdesti farz kılan Maide/6 inmemişti.

3. Ayetin hitap bağlamı müminler değil kâfirlerdir.

4. Ayetin konusu insanlar değil cin ve melek gibi görünmeyen varlıklardır.

5. Ayetteki temizlik de maddi değil 3:35, 8:11, 9:103 gibi birçok ayette kullanıldığı üzere manevi temizliktir ki, vahyin sayfaları “temiz sayfalar” olarak anılır (98:2).

6. İnşa değil haber cümlesidir. Yani; “dokunmasın” değil istese de “dokunamaz”  denilmektedir,

7. Ayet ahkam ayeti değildir çünkü Mekkîdir.

8. Meknun kitap, “yani korunmuş/saklanmış kitap” elle tutulup gözle görülemez.[2]

“La yemessuhu” nehiy la’sı (yasaklama) değil, nefiy (olumsuzlama) la’sıdır. Yani dokunmasınlar değil dokunamazlardır.

Bir şeye “farz” demek  “haram” demek ciddi bir iştir. Allah’a atfen verilmiş bir hükümdür, kimse keyfi olarak “farz” veya “haram” ilan edemez. Kur’an’ı abdestli okumak adaptandır, ahkamdan değildir.

[1] “Onu (Kur'an'ı) şeytanlar indirmemiştir. Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler.” (Şuara, 210-211).

[2] Mustafa İSLAMOĞLU, Hayat Kitabı Kur’an Gerekçeli Meal-Tefsir, 1081