AHİRET İLE İLGİLİ GENEL AYETLER

 

AHİRET İLE İLGİLİ GENEL AYETLER

 

18 KEHF/47-49


Dağları yürüteceğimiz gün, yeri dümdüz görürsün. Hiç kimseyi bırakmaksızın onları toplayacağız.  (İnsanlar) Rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. “Yemin olsun ki ilk defa yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, böyle bir buluşma zamanı belirlemediğimizi iddia etmiştiniz değil mi?" Kitap (:amel defteri)  ortaya konulunca, mücrimlerin kitabın içindekilerden dolayı endişeye kapıldıklarını görürsün. "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki küçük büyük hiçbir şey bırakmayıp her şeyi sayıp döküyor?" derler. İşlediklerini önlerinde hazır bulurlar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.

 

27 NEML/87-90


Sûr’a üfürüldüğü gün, Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar telaşa kapılır. Hepsi Allah'a boyun eğmiş olarak gelirler. Dağları görür de onları hareketsiz sanırsın. Oysa onlar bulutların geçişi gibi geçip gitmektedirler. İşte bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır. O, yaptıklarınızdan haberdardır. İyilik getirene, getirdiğinden daha hayırlısı vardır. Onlar o gün telaştan güvene kavuşmuşlardır. Kötülük getirenler ise yüzüstü ateşe atılır. (Onlara): "Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" (denilir.)

 

39 ZÜMER/68-74

 

Sûr’a üfürülür; böylece, Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar yığılıp kalır. Sonra ona bir daha üfürülür; bir de bakarsın ki onlar kalkmış, bakıyorlar.  Yer, Rabbinin nuruyla parıldar; kitap ortaya konur, nebîler ve şahitler getirilir ve aralarında hak ile hüküm verilir, onlar haksızlığa da uğratılmazlar. Herkese, yaptığının karşılığı tam verilir. O, onların yaptıklarını daha iyi bilendir. İnkâr edenler, cehenneme topluluklar halinde sevk edilir. Oraya vardıklarında kapıları açılır ve bekçileri onlara: "Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran resuller gelmedi mi?" derler. Onlar: "Evet, geldiler." derler. Ancak azap kelimesi kâfirlerin üzerine hak olur. Onlara denilir ki: "İçinde sürekli kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük tasyalanların yeri ne kötüdür." Rablerine karşı takvalı olanlar da cennete topluluklar halinde sevk edilir. Nihayet oraya vardıklarında, kapıları açılır ve bekçileri onlara: "Size selâm olsun, tertemiz geldiniz! Haydi, sürekli kalacağınız cennete girin."  derler. Mü’minler: "Bize olan vaadinde sâdık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki cennette dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. Çalışanların mükâfatı ne güzelmiş!”  derler.

 

 

56 VAKIA/1-7

 

Vakıa (: son saat) gerçekleştiği zaman, Onun gerçekleşmesini yalanlayacak yoktur. O alçaltandır, yükseltendir. Yer şiddetle sarsıldığında. Dağlar un ufak edilip, toz duman halinde etrafa dağıldığında, sizler de üç sınıf olduğunuzda.

 

69 HAKKA/13-32

 

Artık sûr’a tek bir üfürülüşle üfürüldüğü, yeryüzü ve dağlar yerlerinden sökülüp ardından tek bir çarpmayla paramparça olduğu zaman, işte o gün, vakıa (: gerçekleşecek olan) gerçekleşir. O gün gök yarılmış, çökmeye yüz tutmuştur. Melek ise, onun çevresindedir. O gün, Rabbinin arşını onların da üstünde sekiz (melek) taşır. Siz o gün arz olunursunuz; sizin hiçbir şeyiniz gizli kalmaz. Artık kitabı sağından verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun." Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı biliyordum.”  Artık o, hoşnut bir hayat içindedir, yüksek bir cennette, toplayacakları meyveleri çok yakında olan. Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için. Kitabı solundan verilen ise der ki, "Keşke kitabım bana verilmeseydi.  Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm) her şeyi bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. Bütün gücüm yok oldu.” Onu tutun ve bağlayın. Sonra cehenneme yaslayın. Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup gönderin.

 

99 ZİZAL/1-8

 

Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığında, yer, ağırlıklarını çıkarıp attığında, insan: "Buna ne oluyor?" dediğinde; işte o gün, yer kendi haberlerini anlatacaktır. Rabbinin ona vahyetmesiyle o gün insanlar, yaptıkları işler kendilerine gösterilmek üzere, bölük bölük çıkarlar. Kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onu görür.  Kim de zerre ağırlığınca bir şer işlerse onu görür. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

EZBERE TESLİM OLMAK