İSLAMIN TEMEL İLKELERİ
İSLAMIN TEMEL İLKELERİ
İslâm’ı
yeniden düşünüp anlamaya çalışırken, istikametimizi belirleyecek bazı temel
ilkelere ihtiyaç vardır. Bu ilkelerden bazılarını, maddeler halinde şöyle
sıralamak mümkündür:
1. Dinin
tek kaynağı Kur'an'dır.
2.
Hz. Muhammed’e Allah katından gelen vahiy, iki kapak arasındaki Kur’an’da var
olan ayetlerdir. Tabiri diğerle vahyi gayr-i metluv diye bir şey yoktur.
3.
İslam tevhit dinidir: Allah katında mümin sayılmak için sadece Allah’ın
varlığını kabul etmek yeterli değildir, onun tek ilah olduğuna da inanmak
gerekir. Bundan dolayı bütün peygamberlerin toplumlarına ilk
mesajları: “Ey kavmim! Allah’tan başkasına kulluk etmeyin.” olmuştur.
4.
Kur’an, Allah’ın, insanları “uyarmak” için gönderdiği bir “öğüt”, “rahmet ve
şifa” kaynağı, “yol gösterici” bir kitaptır.
5.
Kur’an’ın dışındaki her türlü bilgi beşeri bilgidir; her türlü tenkit ve
tahlile sonuna kadar açıktır.
6.
İslam evrensel bir dindir: Kur’an’a göre Kur’an’ı tebliğ eden elçi Hz. Muhammed
tüm insanlık için bir uyarıcıdır. Bu yönüyle Hz. Peygamberin risaleti;
evrensellik ve süreklilik açısından öncekilerden ayrılır.
7.
Hz. Muhammed, Allah katından almış olduğu vahyi insanlara ulaştıran, bu vahiyle
insanları uyaran bir peygamberdir; insanlar için en güzel “örnek”tir. Hz.
Muhammed’i diğer insanlardan ayıran tek özellik Allah katından vahiy alıyor
olmasıdır.
8.
İnsan, kendini gerçekleştirmek amacıyla yaratılmış bir varlıktır.
9.
İslâm, Kur’an’daki evrensel ilkeler etrafında, Hz.
Muhamed’in “örnek”liğinde oluşan, Allah’a, öldükten sonra dirilmeye,
Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna, kitaba ve meleklere inanma temeli
üzerine kurulmuş olan dinamik bir dindir; her zaman ve mekânda Kur’an’daki
evrensel ilkelerin etrafında yeniden anlaşılabilir, yeniden yorumlanabilir.
10.
İslam kolaylık dinidir: İslam, kolaylık dinidir. Onda aşırılık, ölçüsüzlük ve
zorluğun yeri yoktur. İlahî dinlerin sonuncusu ve en olgunu olan İslam dini,
insanlığı dünya ve ahirette mutluluğa ulaştırmak için gönderilmiştir. Bu dinin
evrensel ilkelerinden birisi de bütün zamanlarda ilkelerinin kolaylıkla
uygulanabilir oluşudur. İslam, insanları zor durumda bırakmak için
sorumluluklar getirmemiş, onları güçlerinin yettiği şeylerden sorumlu
tutmuştur. Bu konuyla ilgili Kur’an şöyle der: “Allah, insanı ancak gücünün
yeteceği işle mükellef tutar...” (Bakara/ 285)
11.
Bir kimsenin Müslüman olabilmesi için, Kur’an’da belirtilen temel iman
esaslarına inanması ve yaşaması yeterlidir.
12.
Din, insan için bir araçtır.
13.
İslam aşırılıklardan uzak bir dindir: Kur’an’da Müslümanlar “denge
toplumu” olarak nitelendirilmiştir. Her Müslüman bu “ölçülü” yaşayışı
itikattan ibadete varıncaya kadar hayatın her alanına yansıtmalıdır. Bu sebeple
İslam, her türlü aşırılıktan uzak kalarak dengeli ve insanın yaratılışına uygun
bir inanç ve ibadet hayatı ortaya koymuştur. Kur’an’da dinî konularda aşırılığa
giden kimseler kınanmıştır: “Ey ehl-i kitap! Dininizde haksız yere aşırılığa
dalmayın...” (Mâide /77)
14.
Dine dayalı olarak ortaya çıkan kurumlaşmalar dinle özdeşleştirilemez.
15.
İslâm, siyasî meseleleri “insan”ın sorumluluğuna bırakmıştır.
16.
Müslümanların tarihsel akış içinde üretmiş oldukları “fıkıh” ya da “İslâm
hukuku”, dinden yararlanılarak üretilen “beşerî” bir hukuktur; dinle
özdeşleştirilemez.
17.
İslam fıtrat dinidir: Fıtrat, insanda hakkı, doğruyu, gerçeği kabul etme
yeteneğinin potansiyel olarak varlığıdır. Bu anlamda İslam dini ile fıtrat
arasında yakın ilişki vardır: “Yüzünü doğru bir din olarak İslam’a, insanların
fıtratına uygun olan dine çevir.” (Rûm/45) Bu ayetten, insanların tabiatında
Allah’a inanma duygusunun mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
18.
Adı ne olursa olsun, bütün mezhepler, din anlayışındaki farklılaşmaların
kurumlaşması sonucu ortaya çıkan beşerî oluşumlardır; İslâm’la
özdeşleştirilemezler.
19.
İslam dünya ahiret dinidir: Dünya, ahiretin tarlasıdır. Bu sebeple İslam,
insana dünya hayatını iyi değerlendirmeyi tavsiye eder. İyilik yapmayı ve
kötülükten uzak durmayı emreder. Örneğin anne-babaya iyilikle muamele etmek;
akraba, yoksul ve yolda kalmışlara maddi yardımda bulunmak; çocukları açlık
korkusuyla öldürmemek, zinaya yaklaşmamak, hayâsızlık yapmamak, cana kıymamak,
yetimlerin mallarına dokunmamak, verilen sözde durmak, ölçü ve tartıda hile
yapmamak gibi emir ve tavsiyeler bu dünya hayatında yaşanacaktır. Herkese,
ahiret âleminde, dünyada iyi ve kötü, sevap ve günah olarak yaptıklarının
karşılığı tam olarak verilecektir.
20.Kur'an'da
bilgi edinme sitemi vahiy, akıl ve duyulardır.
Yorumlar
Yorum Gönder