NELER SALİH AMELDİR?
NELER SALİH AMELDİR?
"Salih
amel" yaptığımız işlerin;
a) Doğruluğunu,
b) Faydalı oluşunu,
c) Uygun ve uyumlu oluşunu,
d) Düzeltici ve eksikleri giderici oluşunu ve
f) Kötü ve günah olmayan şeyleri ifade ediyor.
İnsanların kastî, yani bilerek yaptığı her iş, eylem, fiil
"amel" kapsamına giriyor. Eğer bu eylem, iş, olumlu ve kabul edilir,
faydalı ve doğru ise "salihât"tır. Değilse "seyyiât'tır.
Kur'an'da
daha detaylı bir araştırma yaptığımızdan nerelerde ve hangi eylemlerde birlikte
"salihat" sınıfına giren eylemlerle karşılaştığımızı şöyle sıralayabiliriz:
a) Hak: Asr Suresinde: "İnsanlar hüsrandadır, ancak inanan
ve doğruları yapanlar (amilû's- Salihât) bunun dışındadır. Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye
edenler de bunun dışındadır." derken; salih ameli imanın peşinden
zikrederek onu imana bağlamış, sonra da "birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye
edenler" buyurarak onu hakka bağlamıştır. Hak, doğruluğu ve hakkı ifade
eder. Bir yanıyla gerçeği gösterir. Diğer yanıyla haksızlığı bertaraf eder.
Haksızlık,
fasıklıktır. Doğrunun içine batılın karışmasıdır, bozulma ve kargaşadır.
b)
Ahde vefa: Bakara Suresi 62- 63. ayetlerde
inanıp, "salih amel" yapanlar (doğru ve uygun olanı yapanlar) hangi
toplumdan gelirse gelsin doğru yola girdikten sonra bağışlanacak ve Allah
katından ödüllendirilecek oldukları belirtildikten sonra, İsrailoğulları ile
Allah arasında yapılmış olan bir sözleşme hatırlatılıyor. Onlar kendilerine
verilen kitaba kuvvetle sarılacaklarına ve onda olanı akıl da tutacaklarına
kesin söz veriyorlar. Aynı konu Maide: 69. ayette de geçiyor.
c)
Gerçeği kabul etmek, yanlıştan vazgeçmek:
Tevbe
Suresi : 102. ayette, savaştan geri kalan, Peygamberin emrine itaat etmeyen
bazı kimseleri, daha sonra "salih olanla" "seyyieyi" yani,
"doğru ve yapılması gerekeni" ile yanlış olan yapılmaması gereken bir
suç"u nasıl anladıkları açıklanıyor ve "suçlarının itiraf ettiler.
Onlara iyi işi (salih amel) kötüyle karıştırmışlardı. Allah'ın onların tövbesini
kabul etmesi umulur. Çünkü O, bağışlayandır, merhamet edendir."
buyruluyor.
d)
Zalim olmamak: Kehf Suresi 87. ayette, Zülkarney'in
dilinden "zalim olanı cezalandıracağız, sonra o Rabbine döndürüldüğünde
Rabbi ona görülmemiş bir azapla cezalandırır." buyrulurken, zalim olmanın
zıddı da 88. ayette şöyle açıklanıyor. "Kim de inanıp doğru olanı (yani
zulüm, haksız olmayanı) yaparsa ona da güzel bir karşılık vardır..."
e)
Allah'a kullukta başkasını ortak etmemek:
Kehf
Suresi ; 110. ayette "De ki, ben de sizin gibi bir insanım, ancak bana
ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor. Rabbine kavuşmayı uman kimse doğru
bir iş yapsın da kulluk hususunda Rabbine hiç kimseyi ortak tutmasın."
buyruluyor. Yeni bir işin salih olabilmesi için bu işin Allah'tan başkasına
kulluk, ibadet anlamına gelebilecek bir iş olmaması gerekir.
f)
Namazı korumak ve arzularının esiri olmamak:
Meryem
Suresi 58 ve 59. ayetlerde, Allah'ın salih kullarında bazılarını adı anılarak,
onlara verilen nimetler hatırlatıldıktan sonra, onların ardından gelen salih
olmayan nesil şu ifadelerle veriliyor: "Onların ardında namazı bırakan,
şehvetlerine uyan bir nesil geldi. İşte bunlar azgınlıklarının cezasını
çekeceklerdir."
g)
Cenneti kazandıran çalışma: Secde Suresi,
12. ayette, cehennemliklerin ahiretteki arzusu şöyle dile getiriliyor:
"Suçluları Rablerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak "Rabbimiz
gördük, dinledik, bizi tekrar dünyaya gönder de salih amel işleyelim. (doğru ve
cenneti kazanacak işler yapalım.) biz, kesin olarak inandık" derken bir
görsen!"
Cenneti
kazandıran salih amelin ne olduğunu devamındaki ayetlerde söyle sıralanıyor:
a)
Ahireti unutmamak
b) Ayetler kendilerine hatırlatıldığı zaman, hemen
teslimiyet gösterip, inanmak
c)
Büyüklenmemek, böbürlenmemek
d)
Rabbi, (övgü) ve tesbih ile secde etmek
e) Allah'tan hem korkmak hem de onun rızasını ummak
g) Onun verdiği rızıktan, ihtiyacı olunca dağıtmak (Secde/15/19).
h) Yeryüzünde Allah'ın hoşnut olduğu bir yönetim: Nur Suresi 55. ayette salih amel kapsamına, yeryüzünde
Allah'ın razı olduğu korkuların yerini güvene bıraktığı, sadece Allah'a kulluğa
dayalı, adil bir iktidarın da dahil edildiğini görüyoruz.
"Allah,
içimizden iman eden ve salih amel işleyenlere (doğru olanı yapanlara), onlardan
öncekileri, iktidara getirdiği gibi, onları da yeryüzünde yönetime
getirecektir. Onlar için beğendiği dini otoriteyi temelli yerleştireceğine,
korkularını güvenceye çevireceğine söz vermiştir. Çünkü onlar, bana kulluk eder
ve hiç bir şeyi bana ortak koşmazlar. Bundan sonra inkâr edenler, işte onlara
yokken ortaya çıkmış olanlardır."
Yorumlar
Yorum Gönder