KUSUR ARAMAK, EN BÜYÜK KUSURDUR

 

KUSUR ARAMAK, EN BÜYÜK KUSURDUR

 

         Okunacak üç büyük kitaptan biri insandır. Kur’an, kâinat ve insan.

         Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, diğeri doğmamıştır. (Çin Atasözü). Hakikat bu iken hayal peşinde koşmak ne kadar manasızdır. İçinde yaşadığımız dünya ve keşfinde aciz kaldığımız şu kâinat, her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi ders vermekteler. Heyhat! Anlayan kim? Ağaca; baharda tomurcuk, yazda yeşil, güzde sarı yaprak yakışır. Gençlerde acelecilik, ihtiyarlarda ihtiyat ve tedbir, çocuklarda neşe saflık onlar için ayrılmaz bir parçadır. Zaten işi oluruna bırakıp, duygu ve düşünceleri de hakiki mecralarına sevketsek her şey düzelecek. Mesela, hırs ve acelecilik duygusunu dünyayı kazanmak yerine, dini öğrenmek ve öğretmek yolunda harcasak, bu duyguları hakiki mecralarına sevketmiş oluruz.

         Pir Sultan Abdal ne güzel söylemiştir. ”Bir kez sürçmekle at ayağı kesilmez.” Toplumumuzda, bırak bir kere sürçmeyi, sürçebilir endişesiyle bile nice yargısız infazlar gerçekleşmektedir. İşte bu haldir  “Kargalar ötünce, bülbüller susar.” sözünün hakikati.

         Bülbüller susunca, Sadi-i Şirazi’nin dediği gibi “Kusuru kendine söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır.” Bu yüzden “Kusurlarınızı size söyleyecek arkadaşlar bulun.” (Nicolas Barleou). İnsan şunu unutmamalıdır. “İnsan kendi hatalarını yalnız başkalarının gözleriyle görebilir.” (Çin Atasözü).

         Hiç hata yapmayan insan, genellikle hiçbir şey yapmaz. (E.J.Phelps). Büyükleri de hatalarından dolayı kınamayalım. “Yalnız büyük olanların en büyük kusurları olur.” (La Rochefaucauld).

         Buraya kadar sözlerin özeti şu değil mi? Bir çok kusurlarla dolu olmak, şüphesiz kötü bir şeydir. Fakat onları bilmezlikten gelmek, daha da kötüdür. (Blaise Pascal)

         Hata işleyenleri kınayanlar “Hakikate varmak için çok defa hata ormanından geçmek lazımdır.” (Hipokrat) sözünü unutmasınlar.

         Başkalarının faziletlerine karşı lütufkâr, hatalarına karşı da biraz kör olunuz. (M.Prior)

         Bir yerde pis bir koku olsa, daire vari her bir yanı koku sarar. Her insan bir merkezdir. Çevresinden gurur, kibir, kusur arama, enaniyet, riya gibi kokular duyan insan, bu kokuların daha önce kendi yaydığı kokular olmadığından nasıl emin olabilir?

         Her nefis, kusuru ilk önce kendinde aramalıdır. Gül gibi olmaya çalışmalıdır. O zaman sair insanlar da güle benzemeye çalışır, etraf gül-gülistan olur.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

EZBERE TESLİM OLMAK