KUR'AN’DA GÜÇ ODAKLARI: (MEL’E)

 

 

KUR'AN’DA GÜÇ ODAKLARI: (MEL’E) 

Konfüçyüs’e “İnsanlık sizin idarenize verilse ne yapardınız?” diye sorulmuş o da: “Onlara önce kavramları öğretirdim.” diye cevap vermiştir. İnsanlar kavramlarla düşünür, kelimelerle konuşur. Kavramların içi boşaltılır, ya da manaları saptırılırsa insanlar sağlıklı düşünemezler. Kuran; ibadî, itikadi ve siyasi kavramları bilinmeden sağlıklı anlaşılması mümkün değildir. İşte o kavramlardan birisi de mele kavramıdır.

Mele: Belirli bir güç etrafında bir araya gelen ve azametleriyle gözleri dolduran ve toplumun ileri gelen ve muhtaç oldukları şeylere sahip olan kimseler demektir. (R . İsfehani, Kurtubi)

Bir toplumun ileri eşrafı, ileri gelenleri, önderleri, asılzadeleri, soyluları, aristokrat tabakası, fikir danışılan kimseleri, beyleri, yöneticileri, kodamanları demektir. Bunlar; toplumun siyasi, ekonomik ve sosyal güç merkezlerini elinde tutan katı gelenekçi bir guruptur. Erkan, kurmaylar, elebaşlar, iktidar seçkinleri olarak da algılanabilir. Salih (as)’in devesini toplum düzenini bozmak için öldüren dokuz kişi gibi (Neml: 48-52). Bu güçler istediklerini iktidara getirirler, istediklerini de iktidardan uzaklaştırırlar.

Kuran; bu güç odaklarının özelliklerini  bize, inkarcılık, büyüklenme ve alay etme, aşırı tutuculuk ve katı gelenekçilik olmak üzere, üç çeşit olarak beyan etmiştir.

1-İnkarcıdırlar: Onları inkara iten sebeplerden birisi peygamberlerin etrafındaki insanların ezilenlerden(mustazaf) olmalarıdır. Onlara göre bu kimseler, toplumun en aşağı tabakası olduklarından, peygamberin yanında olmayı gururlarına yediremezler.

2-Büyüklenirler ve alay ederler: Hz. Nuh (as) gemiyi yaparken, milletinin inkarcı ileri gelenleri (mele) yanına uğradıkça onunla alay ederlerdi. (Bakınız, Mu’minun: 33-38).

3-Mele; dini, sosyal ve siyasi yönden aşırı tutucudur. Kendilerini temiz toplum olma hususunda uyaranları sapıklıkla suçlayıp, tehdit eder ve şiddet gösterirler (faili meçhul veya meşhur cinayetler bile işletirler).

Bu güç odaklarının üç tane görevlerinin olduğunu yine Kur’an bize beyan etmektedir.

1-Danışılan olmalarıdır: Hz. Musa (as) asasıyla mucize gösterince, “Firavun milletinin ileri gelenleri (mele) şöyle dediler: “Doğrusu bu bilgin sihirbazdır. Sizi memleketinizden çıkarmak istiyor.” Bunun üzerine Firavun onlara: “Öyleyse ne emredersiniz?” diye akıl sordu. “(A’raf:108-110, Şuara:34-35, ayrıca bakınız, Neml:29-33). Çağdaş versiyonları: Ombudsman, Encümeni daniş gibi.

2-Görüşme yapan, görüş bildiren ve karar alan olmalarıdır: Mele, bulunduğu toplumda önemli kararların alınmasında, güç sahiplerinin yanında yer alırlar.

Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak Hz. Musa (as)’ya geldi ve mele’nin (ileri gelenlerin) görüşmesini anlattı: “Ey Musa: İleri gelenler (mele), seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum. ”(Kasas:20)

3-Tehdit eden ve şiddet gösteren olmalarıdır: Mele, karşıt görüşte olanları tehdit eder ve şiddet gösterir. Kavminin ileri gelenleri (mele), Hz. Şuayb ve inananlara, dinlerine (resmi dine) dönmedikleri takdirde sürgün edilecekleri tehdidinde bulundu.

“Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: “Ey Şuayb, ya mutlaka seni ve seninle beraber olanları kentimizden çıkartırız, ya da dinimize (resmi dine) dönersiniz!”(A’raf:88)

“Kavminden inkar eden ileri gelenler(mele) dediler ki: “Eğer Şuayb’a uyarsanız o takdirde muhakkak siz (resmi din dayatmacıları tarafından) ziyana uğrarsınız!” (A’raf:90)

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

KEVSER SURESİNİN İNCELENMESİ