ALLAH VE ÂLEM

 

ALLAH VE ÂLEM

Allah kadir-i mutlaktır. Her şeyin dönüşü O’nadır (10/4, 30/11).  O, yaratıcıdır (96/1), yaratma sürecini başlatan (30/27) ve dilediği gibi yaratandır (35/1). Başlangıçta gökleri ve yeri yarattı; onları duman ya da nebülöz halindeki bir cevher gibi bir araya getirdi (41/11) ve daha sonra onları birbirinden ayırdı (21/30). Gökler ve yer, üzerindeki tüm ürünleriyle birlikte bağımsız varlık, olarak O’nun tarafından altı günde (:altı büyük evrede) yaratılmıştır (7/54, 3/10, 32/4, 57/4). Kategorik olarak düşünüldüğünde, ilahi bir gün çok uzun bir süreye, söz gelimi bizim hesabımızla bin yıla (22/47) ya da hatta elli bin yıla denktir (70/4). Kategorik düşünülemediği takdirde, O’nun istekleri bir göz açıp kapayıncaya (54/50) ya da daha az bir sürede (16/77) yerine gelir; zira O’nun arzusuna karşı koyacak hiçbir şey yoktur. O bir şeye “Ol!” değinde olur (6/73, 1935). O’nun buyruğu kesindir (6/34); kimse onu değiştiremez (6/115). O, geceyi gündüzün üzerine bir örtü gibi örter, gece ve gündüz birbiri ardınca gelir. Yarattığı güneş, ay ve yıldızların tümü O’nun kanunlarıyla (7/54, 87/2-3)  ve O’nun emriyle hareket ederler (16/12). Göklerde ve yerde bulunan her varlık O’nun emirlerine gönüllü olarak boyun eğer (3/83, 13/15). Ay da, güneş de kendileri için tayin edilmiş bir dönemde dönüşlerini tamamlar (36/38-39). Bir tohumun, çiçekleri ve meyveleri olan bir bitki haline gelmesi, uzaydaki galaksiler, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesi… Bunlar ve diğer tüm olaylar her şeyin belli ölçü, oran, düzen ve kanun dahilinde hareket ettiğini gösterir (10/5, 25/2, 36/3/-40, 54/49, 67/3, 80/19). O her şeyi yaratan, var eden ve onlara şekil verendir(59/24). Gökten yağmuru uygun bir ölçüde yere indiren, toprağın ıslanmasını sağlayan, ölü olan toprakta hayatı vücuda getiren (43/11) O’dur ve daha sonra o suyu gidermeye de kadirdir (23/18).

Allah alemlerin Rabbi’dir (1/2). O’nun gücü her şeye yeter (57/2) ve göklerin ve yerin tüm güçleri O’na aittir (48/4,7). O kerim olan arşın (23/116, 38/180, 43/82), şafağın (felaq) Rabbi (113/1) ve tüm yükselme derecelerinin Rabbi’dir (70/3).O arzı uzatır (13/3), -tıpkı bir beşik gibi- uygun bir ölçüde gökten su indirir (43/11); onu diri kılmak için (29/63), meyveleri, tahıl ve bitkileriyle (16/10-11, 55/10-13) ve bitkileri çifter çifter yarattı, her birini öbüründen ayrı olarak (20/53) ve tüm diğer şeyleri de çiftler halinde (erkek ve dişi halinde) yarattı (43/12). O,  gök kubbeye düzen ve mükemmeliyet verir (78/28) geceye karanlığını kuşluk vaktine aydınlığını verir (79/29), yeryüzüne suyu, otlakları ve dağları yaydı (79/30-33); pınarları (36/34), akarsular (67/30) ve denizler (16/14; 25/53; 55/24), gemiler (16/14; 55/24), hayvanlar (16/5; 25/49; 43/12); inci ve mercan (55/22); güneş ve gölge (25/45-46); rüzgar ve yağmur (25/48-50); gece ve gündüz (25/47); ve biz insanların bilmediği daha nice şeyler… Ölü bir ülkeye hayat veren ve yarattıklarından birçoğunun susuzluğunu gideren O’dur (25/49) ve güzel ve gönül açıcı bahçeler içinde ağaçları bitirmiştir (27/60). 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

KEVSER SURESİNİN İNCELENMESİ