KUR’AN’DA İNFAK, SADAKA VE ZEKÂT
KUR’AN’DA İNFAK, SADAKA VE ZEKÂT “İnfak”, kelime olarak “harcamak” anlamına gelir (İsra/100). İnfak, Allah yolunda harcanan her şeydir (9/121; 2/195). İnfakın kimlere, ne kadar, nasıl ve ne için verileceği şu ayetlerde çok açık olarak ifade edilmiştir: (3/92; 2/215, 219, 254, 262, 265, 267,273-274; 9/92; 13/22; 14/31; 22/35; 43/35; 47/38; 57/11) Kur’an’ın bağlam ve bütünlüğüne baktığımızda “infak” ve “sadaka”nın maldan verilen bir hayır, “zekâtın” ise, tamamen arınma anlamına geldiğini görüyoruz. Zekât asla verilen bir şey değildir. Zekât arınmadır. Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizler ve arındırmış olursun. “Onlara salât (:destek-dua) et. Senin salâtın, onlar için bir huzur kaynağıdır. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe/103) Konu ile ilgili diğer bir ayet şöyledir. “Nefsini arındıran kurtulmuştur.” (Şems/9). Aşağıdaki ayetler vahyin arındırma özelliğine dikkat çekiyor. “Musa'nın hadisesi sana geldi mi? Hani Rabbi ona, kutsal vadi Tuva'da seslenmiş...