Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ATALAR DİNİ İLE İLGİLİ AYETLER

  Atalar Dİnİ İle İlgİlİ ayetler Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun.” denildiği zaman: “(Hayır,) bilakis biz, babalarımızı üzerine bulduğumuz (ve alıştığımız âdetlerimize) uyarız.” derler. Babaları hiçbir şey akletmemiş ve doğru yolu bulamamış olsalar bile mi (onların yoluna uyacaklar)? (2/Bakara 170) Onlara: “Allah’ın indirdiğine ve Resûl’e gelin.” denildiği zaman: “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter.” derler. Onların babaları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar bile (babalarının yoluna mı uyacaklar)? (5/Mâide 104) Bir fuhşiyat işlediklerinde derler ki: “Babalarımızı bunun üzerine bulduk. Allah bunu bize emretti.” De ki: “Şüphesiz ki Allah, fuhşiyatı emretmez. Yoksa siz Allah’a karşı bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?”(7/A'râf 28) Demişlerdi ki: “Bir tek Allah’a ibadet edelim ve babalarımızın ibadet ettiği (ilahları) bırakalım diye mi bize geldin? Şayet doğru sözlüysen vadettiğin (azabı) getir (bakalım)!” (7/A'râf 70) Gerçekten Rabbini...

KUR’AN’IN İNDİRİLİŞ GAYESİ İLE İLGİLİ AYETLER

  KUR’AN’ın İndİrİlİş Gayesİ İle İlgİlİ ayetler İnsanlar (tevhid üzere yaşayan) tek bir ümmetti. (İhtilafa düştüler.) Allah (aralarındaki ihtilafı gidersin diye) müjdeleyici ve uyarıcı nebiler gönderdi. İnsanların anlaşmazlığa düştükleri konularda, aralarında hakem olsun diye nebilerle beraber hak olan Kitab’ı indirdi. O (Kitap konusunda) anlaşmazlığa düşenler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki azgınlık/kıskançlık/bir diğer gruba üstünlük sağlama isteği olan Ehl-i Kitap’tan başkası değildi. Allah, hakkında ihtilafa düştükleri konuda iman edenleri izniyle hakka hidayet etti. Allah dilediğini dosdoğru yola iletir.(2/Bakara 213) İnsanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği şekilde hükmedesin diye bu Kitab’ı sana hak olarak indirdik. Hainlerin savunucusu olma! (4/Nisâ 105) Kur’ân’ın indiriliş gayesi şu ayetlerde açıklanmıştır: İnsanlar arasındaki ihtilafı gidermek ( 2/Bakara, 213 ), anayasa kabul edilip insanlar arasında onunla hükmetmek ( 4/Nisâ, 105 ), mümi...

ALLAH’IN SEVMEDİĞİ KİMSELER İLE İLGİLİ AYETLER

  Allah’ın Sevmedİğİ Kİmseler İle İlgİlİ ayetler Allah haddi aşanları, bozgunculuğu, kâfirleri, zalimleri, kendini beğenip övünenleri, günahkâr haini, bozgunculuk yapanları, israf edenleri, büyüklük taslayanları, hain nankörü ve şımaranları sevmez. Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın ancak aşırı gitmeyin. Allah, haddi aşanları sevmez. (2/Bakara/190) Yetki eline geçtiğinde yeryüzünü ifsat etmeye, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah, bozgunculuğu sevmez. (2/Bakara/205) De ki: "Allah'a ve resule itaat edin."   Eğer yüz çevirirlerse Allah kâfirleri sevmez. (3/Âl-i İmran/32 İnanıp salih amellerde bulunanlara gelince, Allah onlara mükâfatlarını eksiksizce ödeyecektir. Allah, zalimleri sevmez.” (3/Âl-i İmran/57) Size bir yara dokunmuşsa, o kavme de benzer bir yara dokunmuştur. Allah'ın, iman edenleri bilmesi ve sizden şahitler edinmesi için o günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah, zalimleri sevmez. (3/Âl-i İmran/140) Alla...

ALLAH’IN SEVDİĞİ KİMSELER İLE İLGİLİ AYETLER

  Allah’ın Sevdİğİ Kimseler İle İlgİlİ ayetler   Allah güzel davrananları, sabredenleri, tevekkül edenleri, çokça arınanları ve saf bağlayarak savaşanları sever.   Bakara/195: Allah yolunda infak edin ve kendinizi, kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Güzel davranın. Allah, güzel davrananları sever. Âl-i İmran/76:   Tam aksine, kim ahdini (:sözleşmesini) yerine getirir ve takvalı olursa Allah da muttakileri sever. Âl-i İmran/134: Onlar bollukta da darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanları affedenlerdir. Allah, güzel davrananları sever. Âl-i İmran/146: Nice nebîler, yanlarında Rabbine yönelmiş birçok kişi ile birlikte savaşa katıldı da Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı gevşemediler, zayıflık göstermediler, boyun eğmediler. Allah, sabredenleri sever. Âl-i İmran/147: Onların sözleri yalnızca: "Rabbimiz! Suçlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlamlaştır ve kâfir topluma karşı bize yardım et." d...

DÜNYEVİLEŞMENİN PANZEHİRLERİ

  DÜNYEVİLEŞMENİN PANZEHİRLERİ (Takva, İnfak, İsar) Takva Kur’an fıtrattan kopuşu engellemek için takvayı bize sunar. Allah, insana yol azığı olarak takvayı göstermiştir.   Allah insan fıtratına fücur ve takvayı kodlamıştır. “Nefse ve onu biçimlendirene, sonra ona fücurunu (: günaha meyli) ve takvasını (: sorumluluk ve duyarlılık bilincini) ilham edene (yemin olsun ki).” Şems/8-9). Sonraki ayetlerde de insan hangi kodlamayı işletmişse ya kazanan ya kaybeden olacağı vurgulanmıştır. “Nefsini arındıran kurtulmuştur. Onu kirletip örten ise kayba uğramıştır.” Muttakiler Kur’an’da hep övgüyle anılmışlardır. Allah muttakilerin velisidir (korucusu) (43/19), muttakileri sever (43/19), muttakilerle beraberdir (2/194, 9/36), muttakilere güzel bir gelecek vardır (38/35), ahiret muttakiler içindir (43/35), muttakiler güvenli bir makamdadır (44/51), cennetler ve her türlü nimetler muttakiler içindir (13/35; 52/17; 68/34; 78/31-36). Takva, Allah’ı hesaba katarak yaşamaktır. Her yer...

MÜSLÜMANLARDA AKIL TUTULMASI

    MÜSLÜMANLARDA AKIL TUTULMASI Dini konulardaki en büyük sapmalardan biri de aklın, dinin dışına çıkartılmasıdır. Bazı kişi ve çevreler inanç varsa akla yer olmadığını ya da akıl ile hareket edildiğinde inanca yeterince yer kalmayacağını iddia ederler. Aklını kullanmayanı kullanmak çok kolaydır. Bir insanın aklını almak, her şeyini almak demektir. Allah bizden aklımız ve gönlümüz ile kendisine teslim olmamızı ister. Bazı kişiler ise din adına aklın işlevsiz kılındığı bir teslimiyet bekler. Üstelik teslimiyeti Allah’a değil kendisine bekler. Akılsız teslim olan, kendisine söylenen her şeyi yapabilir. Yaptığı her şeyi Allah için yaptığını sanabilir. Oysa Müslüman yalnız Allah’a teslim olandır. Bu teslimiyet de akıl ve gönül ile yapılandır. Maalesef bugün benzer örneklerini gördüğümüz gibi “Aklınızı kullanın ve Kur’an’a gelin” diyenlerin “sapık”, “Aklınızı bir kenara bırakıp bize gelin” diyenlerin “dindar” sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Dünyayı kontrol etmek artık beyinleri k...

İNSANIN ÖLÜMSÜZLÜK ARZUSU

  İNSANIN ÖLÜMSÜZLÜK ARZUSU   Ölümsüzlük arzusu, insanın yüzleşmek zorunda olduğu önemli dini, teolojik, ontolojik, felsefî ve epistemolojik ve hatta tıp etiğine dair soruları beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla ortada cevaplanması gereken pek çok soru olmasına rağmen, ölümü kendisinin ayrılmaz bir parçası gibi yanında taşıyan insan, “ölmeyen diri/Hayy olan” Allah’ın bildirdiği mutlak hakikat olan cevapların dışında bunlara ilişkin kalbi mutmain edici, sükûna erdirici ve kuşatıcı cevaplara sahip değildir ve hiçbir zaman da olamayacaktır.   Kur'ân, Hz. Hûd'un Âd kavmine şu hitabında, " Ölümsüz olacağız umuduyla sağlam yapılar mı ediniyorsunuz? " (Şuarâ: 26/129) demek sure­tiyle dünyada sağlam yapılar inşa etmeyi, ebedi yaşama arzusunun bir göstergesi olarak kabul etmektedir. Bu ifadeden hareketle ehramlar, büyük setler ve kaleler gibi tarihten intikal eden yapıların, sahiplerince dünyada ölümsüzlük arzusu için bina edildiklerini söyleyebiliriz.   K...

HZ. PEYGAMBERE MUCİZE VERİLMEMİŞTİR

HZ. PEYGAMBERE MUCİZE VERİLMEMİŞTİR Hissî mucize, tabiat kanunlarının normal akışının dışında meydana gelen ve insanların duyularına hitap eden mucizelerdir (Râgıb el-İsfahânî). Bunlara kevnî mucizeler de denir. Bu tür mucizeler, Yüce Allah’ın tabiata her an müdahale edebileceğini gösteren ilâhî fiiller olup inanmayı tercih edenlerin imanını, inanmak istemeyenlerin de inkârını kuvvetlendirir. Kur’an’da mucize kelimesi geçmez. Ayet kelimesi ilgili bağlamlarında mucize anlamına gelir. Tarihe yön veren şahsiyetlerin hayatı etrafında, gerçekleri yansıtan haberlerle birlikte mitolojik anlatımlar da oluş(turul)muştur. Hz. Peygamber’in hayatına dair siyer malzemesi de bundan nasibini almıştır. Öyleyse siyer araştırmalarında mitolojik malzemenin nasıl değerlendirileceği ve ayıklanabileceği hususunda donanıma sahip olmalıyız. Farklı peygamber algıları, farklı müslüman tiplerini ortaya çıkaracaktır. Bu durum da islam toplumunun din anlayışında eksen kaymalarına yol açacaktır. Mevcut hal bu algın...

AKLA TERS DÜŞEN HADİSLERDEN ÖRNEKLER

  AKLA TERS DÜŞEN HADİSLERDEN ÖRNEKLER   Sarı renkli elbise giymek haramdır. [1] Kırmızı renkli elbise giymek, harama yakın yasaktır. [2] Allah saban veya ziraat aleti olan eve mutlaka zillet sokar. [3] Konstantinopolis (İstanbul) fethedilince, dünya hayatı Allah tarafından sonlandırılacak. [4] Kim bir hadis söyler de, onun yanında aksırılırsa, o hadis haktır. [5] Boyacı ve kuyumcular insanların en yalancısıdır. [6] Satranç oynayanlar insanların en yalancısıdır. [7] Horoz öterse, Melek görmüş demektir; merkep anırırsa, şeytan görmüş demektir. [8] Güneş ve Ay, kıyamet gününde dürülüp, sarılarak ateşe atılmış iki öküzdür. [9] Ayakta giyinmek haramdır. [10] Ateşte ısınmış bir şeyi yiyip içmek abdesti bozar. [11] Zenginler koyun, fakirler tavuk beslemelidir. [12] Dinini değiştireni öldürün. [13] Sıcaklığın şiddeti, cehennemin nefes almasından ileri gelir. [14] Hac veya umre veya Allah yolunda cihat maksatları dışında gemiye binme. Zira denizin al...