TEKVİR SURESİ VE YORUMU

 

TEKVİR SURESİ VE YORUMU

 

MÜŞRİKLERİN HESAP GÜNÜNDE YAŞAYACAKLARI DEHŞET

 

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

Bu ayetlerde (1-6) kıyâmet (yani son saat) anlatılmaktadır.

 

1. Güneş dürüldüğünde, (77/8)

2. Yıldızlar söndüğünde, (21/104)

3. Dağlar yürütüldüğünde, (101/5)

4. Gebe develer kendi başına terk edildiğinde,

5. Vahşi hayvanlar toplandığında,

6. Denizler kaynayıp kabartıldığında,

 

Bu ayetlerde (7-14) mahşer anlatılmaktadır.

 

7. Nefisler (:canlar) eşleştirildiğinde, [36/52]

8. Ve diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda:

9. "Hangi suçtan dolayı öldürüldüğü." [16/57-59; 43/7]

10. Sayfalar açıldığında, [45/29]

11. Gök soyulduğunda,

12. Ateş kızıştırıldığında, [18/53; 89/23]

13. Cennet yakınlaştırıldığında, [26/90; 50/31]

14. Herkes ne getirdiğini bilmiştir. [75/13; 89/24]

 

KUR’AN’IN CİNLERDEN ALINDIĞINI İDDİA EDEN MÜŞRİKLERE CEVAP

 

Bu ayetlerde (15-21) Allah gezegenlere, vahiyden etkilenen gönüllere, yönelen veya gitmekte olan geceye, ayrıca ağaran sabaha yemin ederek, Kur’ân’ın elçi Cebrâîl’in (değerli, güçlü, itibarlı, kendisine itaat edilen ve güvenilir) getirdiği söz olduğunu bildirmektedir.

 

15. Yemin olsun; bir sinip bir görünenlere,

16. (Geceleyin) ortaya çıkıp gözükenlere,

17. Kararmakta olan geceye,

18. Ve ağardığı zaman sabaha yemin olsun ki;

19. O (:Kur’ân), değerli bir resulün (getirdiği) sözüdür; [69/40-43; 26/192-195]

20. O arşın sahibi katında güç sahibidir ve itibarlıdır.

21. Ona itaat edilir, orada güvenilirdir.

 

Bu ayetlerde (22-25) söz Hz. Peygamber’e getirilmekte, onun bir insan ve muhataplarının da arkadaşı olduğu hatırlatılmaktadır. Delirmediği ve vahye dair söylediği bilgileri, apaçık ufukta gördüğü Cebrâîl’den aldığı vahyin hiçbir şekilde şeytan kaynaklı olmadığı ifade edilmektedir. Ayrıca, bu gerçeği kabul etmeyenlerin yönelişlerini sorgulamaları gerektiği, özellikle soru ve kınama şeklinde kendilerine hatırlatılmaktadır.

 

22. Arkadaşınız deli değildir. [6/2]

23. Muhakkak ki o, onu apaçık ufukta görmüştür. [53/1-18]

24. O, gayb (haberlerini) gizlemez.

25. O, kovulmuş şeytanın sözü değildir. [17/88; 37/7]

 

MÜŞRİKLERE UYARILAR

 

Kur’ân’ın, akıllı varlıklardan istikamet sahibi olmak isteyenler için bir öğüt olduğu özellikle bildirilerek, bunu gerçekleştirenlerin aslında Yüce Allah’ın da dilediğini istemiş olacakları vurgulanmaktadır. Bu husus, bir taraftan insan iradesine tanınan hürriyeti, diğer taraftan da Hakk’a yönelik kabullerin ilâhî iradeyle örtüşeceğini ortaya koymaktadır.

 

26. O halde, nereye gidiyorsunuz? [42/47]

27. O, insanlık için yalnızca bir hatırlatmadır; [76/29]

28. Sizden dosdoğru bir yol tutturmak isteyenler için. [74/54, 55; 87/10]

29. Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. [74/56; 76/29,30; 10/96,97; 99/100; 12/103; 13/31; 28/56; 54/43; 6/111; 45/23; 42/8]

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEKKİ SURELERDE SALÂT KAVRAMININ SEMANTİĞİ

SALAT’IN NAMAZ ANLAMI ÜZERİNE

EZBERE TESLİM OLMAK